kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
32,3234
EURO
35,0716
STERLIN
40,9660
BITCOIN
$70.672
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Orta şiddetli yağmur
11°C
LONDRA
11°C
Orta şiddetli yağmur
Cuma Orta şiddetli yağmur
14°C
Cumartesi Kapalı
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
12°C
Pazar Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
10°C
Pazartesi hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
14°C

Çin ve Ortadoğu

25.06.2014
0
A+
A-

Irak ve Suriye’deki gelişmeler nedeniyle dünyanın dikkatleri Ortadoğu üzerinde yoğunlaştı. Irak’ı geleceği, IŞİD’in başarılarının kalıcı olup olmayacağı merakla izleniyor.

Irak ve Suriye’deki gelişmeler nedeniyle dünyanın dikkatleri Ortadoğu üzerinde yoğunlaştı. Irak’ın geleceği, IŞİD’in başarılarının kalıcı olup olmayacağı merakla izleniyor. ABD’nin Irak krizi konusundaki tavrı yakından izleniyor. Başkan Obama’nın politikalarına yönelik eleştiriler devam ediyor. Tüm bu gelişmeler içinde gözden kaçırılmaması gereken konulardan biri Çin’in Ortadoğu ile ilişkileridir. Bu konu manşetlere çıkmıyor. Üzerinde fazla konuşulmuyor. Ne var ki, yükselen güç olarak Çin’in Ortadoğu ile ilişkileri büyük öneme sahip. Bu önem giderek artacak. Çin’in Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’e artan ilgisine daha önce birkaç yazımda değinmiştim.
Çin’in düşünce kuruluşlarından Charhar Enstitüsü uzmanı Minghao Zhao, “China’s Arab March” (Çin’in Arap Yürüyüşü) başlıklı yazısında Çin’in Irak ve Suriye’deki gelişmeleri yakından izlediğini aktarıyor. (Tabii Suriye trajedisinde Çin’in de payı olduğunu, Güvenlik Konseyi’nde Rusya ile birlikte davranarak sorunun çözümünü engellediğini hatırlamakta yarar var.) Zhao, Çin dış politikasında Ortadoğu’nun öneminin giderek artmakta olduğunu belirtiyor.
Yakın geçmişte, Beijing’de “Çin-Arap Devletleri İşbirliği Forumu” gerçekleştirildi. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Arap ülkelerine Çin’le stratejik ilişkilerini geliştirme çağrısı yaptı. ABD’nin dış politikada Asya-Pasifik eksenine ağırlık vermesine cevap olarak Çin “Batı’ya yürüyüş” (March West) stratejisini geliştirdi. Bu çerçevede Ortadoğu’ya ve Arap dünyasına ağırlık verme politikasını benimsedi. Xi Jinping, enerji, finans ve uzay teknolojisi gibi alanlarda işbirliğini güçlendirmeyi önerdi. Çin’in Arap ülkeleri ile ticareti hızla artıyor. 2004’te 25.5 milyar dolar olan bu ticaret, 2013’te 238.9 milyar dolara yükseldi. 10 yıl sonra Çin-Arap ticaret hacminin 600 milyar dolara yükselmesi bekleniyor.
Çin-Arap dünyası ilişkilerinde enerji konusunun birinci sırada yer alması çok doğal. Çin’in hızlı ekonomik büyümesine paralel olarak enerji ihtiyacı hızla artıyor. Minghao Zhao’nun aktardığı verilere göre 2004’ten 2013’e kadar Çin’in Arap ülkelerinden petrol ithalatı her yıl yüzde 12 oranında arttı. 2030’da Çin’in yıllık petrol ihtiyacının 800 milyon tona ulaşacağı, bunun yüzde 75’ini ithal edeceği hesaplanıyor. Bu nedenle Ortadoğu ve enerji kaynakları Çin için son derece önemli. ABD’nin durumu ise tamamen farklı. ABD enerji ihtiyacını kendi iç kaynaklarından karşılayabilecek duruma geldi. Hatta enerji ihracatçısı olması bekleniyor. Bu çerçevede ABD’nin Ortadoğu’daki rolünün değişmesi bekleniyor. ABD, Ortadoğu petrolünün güvenli şekilde dünya piyasalarına ulaşmasına ve İsrail’in güvenliğine önem vermeye devam edecek. Ne var ki, Suriye ve Irak krizlerinin de gösterdiği gibi rolü eskisinden farklı olacak. ABD’nin Ortadoğu’da boşaltacağı role Çin soyunabilir mi? Niçin olmasın?
Çin’in Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’de rolünün artmasına bölgesel aktörler nasıl yaklaşıyor? Minghao Zhao, tüm ülkelerin bundan memnun olmadığına dikkat çekiyor. Memnun olmayan ülkeler arasında Türkiye ve Suudi Arabistan’ın da yer aldığını savunuyor. Zhao, bu iki ülkenin Çin’in bölgedeki uzun vadeli hedeflerini kuşku ile karşıladıklarını yazıyor. Herkes memnun olmasa da Çin’in Ortadoğu’daki rolü giderek artacak. Tüm aktörlerin hesabını buna göre yapması gerek. Gelinen aşamada Çin sadece Asya’da etkin olmakla yetinmeyecek. Dünyanın farklı bölgelerinde ve global düzeyde etkisini artırmak için muazzam ekonomik gücünü kullanacak. Çin’in askeri gücü de hızla artıyor. Bu çerçevede Çin donanmasının Doğu Akdeniz’de daha görünür hale gelmesi bekleniyor. Ortadoğu denince dış aktör olarak ABD’nin akla geldiği Ortadoğu geride kalıyor. Çin’i hesaba katmadan yapılacak hesaplar yanılmaya mahkum olacak. ABD ve Çin’in Ortadoğu bağlamında ilişkileri nasıl olacak? Rekabet mi, yoksa işbirliği mi öne çıkacak? Bu ayrı bir inceleme konusu.
Ortadoğu’da aktif olmak sadece enerji ve ticaretle sınırlı olamaz. Bölgenin karşılaştığı önemli sorunların, anlaşmazlıkların çözümüne katkı koymak da önemlidir. Çin, Ortadoğu’nun karmaşık sorunlarının çözümüne olumlu katkıda bulunabilir mi? ABD’nin deneyimi bize bunun ne kadar zor olduğunu gösteriyor. Bölgede aktif olmaya çalışan Türkiye’nin elinin de yandığını görüyoruz. Çin ne yapabilir? Bunu zaman gösterecek. Büyük olasılıkla Çin ihtiyatlı bir şekilde ilerlemeye çalışacak.
Şöyle veya böyle, Çin’in “Batı’ya yürüyüş” stratejisini ve bu çerçevede Ortadoğu’da, Doğu Akdeniz’de artmakta olan rolünü iyi analiz etmekte yarar var. Konu, Kıbrıs’ı da yakından ilgilendirir.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.