kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
32,5401
EURO
34,8192
STERLIN
40,5112
BITCOIN
$64.805
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Parçalı bulutlu
11°C
LONDRA
11°C
Parçalı bulutlu
Perşembe Orta şiddetli yağmur
11°C
Cuma Orta şiddetli yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
13°C
Cumartesi Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
13°C
Pazar kapalı
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
15°C

Dünyada demokrasi geriliyor mu?

18.01.2015
0
A+
A-

“Journal of Democracy” (Demokrasi Dergisi) 25. yıldönümü sayısında “Dünyada demokrasi geriliyor mu?” sorusunu gündeme getiriyor

“Journal of Democracy” (Demokrasi Dergisi) 25. yıldönümü sayısında “Dünyada demokrasi geriliyor mu?” sorusunu gündeme getiriyor. Dergi, demokrasinin en büyük savunucularından biridir. 25 yıldır dünyada demokrasinin durumunu yakından izliyor, nabzını tutuyor ve değerlendirmeler yapıyor. 2005 yılına kadar yapılan değerlendirmeler iyimserdi. 2005 sonrasında iyimserlik azalmaya başladı. 2010’da kaygılar daha belirgin hale geldi. 2015’te yazının başlığındaki soruyu tartışma ihtiyacı ortaya çıktı. Acaba niçin? Mark F. Plattner’in tartışmayı özetlemesine kısaca bakalım.

Dergi, demokrasinin dünyadaki durumunu iki boyutta ele alıyor. Birinci boyut, kaç ülkenin demokrasi ile yönetildiğini, demokrasilerin sayısının artıp artmadığını, basın özgürlüğü, hukukun üstünlüğü, özgür ve adil seçimler gibi konularındaki gelişmeleri incelemektir. İkinci boyut ise demokrasinin çekiciliği, meşruiyeti konusundaki eğilimlerdir. Konunun birinci boyutu üzerinde görüş birliği yok. Dergide farklı görüşü savunan makaleler var. Steven Levitsky ve Lucan Way, Freedom House verilerine dayanarak 2000 yılından bu yana özgürlükler konusunda çok az bir gerileme olduğunu savunuyor. Larry Diamond ise, son 10 yılda dünyada demokraside gerileme olduğuna inanıyor. 1975-1985 döneminde dünyada demokrasi önemli ilerlemeler sağladı. 1985-1995 döneminde bu ilerleme çok hızlandı. 1995-2005 döneminde ilerleme yavaşladı ve sorunlar ortaya çıkmaya başladı. 2015’e kadar olan dönemde durgunluk ve bir miktar gerileme yaşandı.

Larry Diamond, yeni kurulan bazı demokrasilerde etkili devlet inşası başarılamadığına işaret ediyor. Bunun sonucunda ekonomik büyüme sağlamada, halka hizmetler sunmada başarılı olunamadı. Yolsuzluklar ön plana çıktı. Bu durum kitlelerin demokrasiye olan inancını sarstı. Francis Fukuyama, demokrasinin güçlenmesi için etkili kamu yönetimine, vaad edilen politikaların hayata geçirilmesine önem verilmesi gerektiğini yazıyor. İktidar halka hizmet sunamıyorsa, yolsuzluklar yaşanıyorsa, halkın rejime olan güveni sarsılır.

Mark F. Plattner, dünyada demokrasinin karşılaştığı sorunların nedenlerine değinirken gelişmiş demokrasilerin yaşamakta olduğu sorunlara da atıfta bulunuyor. Gelişmiş demokrasilerin ekonomik ve siyasi performansı zayıfladı. Bunun karşısında Çin gibi bazı otoriter rejimler dinamizm sergiliyorlar. Bu durum dünyadaki jeo-politik dengelere de yansıyor. Demokratik Batı ülkelerinin dünya dengelerindeki gücü görece azalıyor. 2008’de başlayan mali kriz gelişmiş demokrasileri zora soktu. Avrupa hala bu zorlukları aşmış değil. Bu nedenle ABD ve Avrupa’nın çekiciliği azalırken Çin’in çekiciliği artıyor. Rusya, İran, Venezuela gibi ülkeler de bu grupta ele alınıyor. Otoriter rejimlerin rüzgarı arkasına aldığı değerlendirmesi yapılıyor.

Dünyada demokrasiden nasibini alamamış iki büyük bölge Ortadoğu ve Orta Asya’dır. Ortadoğu’da patlak veren halk ayaklanmaları Tunus hariç istenen sonucu vermedi. Tam tersine bölgede IŞİD gibi örgütler ortaya çıktı. Bazı ülkeler kaosa sürüklendi. Demokratikleşme çabaları açısından (şimdilik) Ortadoğu hayal kırıklıklarına neden oldu. Orta Asya’da ise otoriter rejimler daha uzun süre iktidarda olacak gibi. Eski Sovyet coğrafyasında ve özellikle doğu Avrupa’da demokrasinin durumu Rusya ile Avrupa arasında yaşanmakta olan mücadelenin sonucuna bağlı olacak.

Bu olumsuz tabloya rağmen Plattner otoriter rejimlerin zayıf yanlarının da olduğunu hatırlatıyor. Çin’in de, Rusya’nın da zayıflıkları var. Demokrasilerin ise güçlü olduğu yönler var. Dolayısıyla otoriterlikle demokrasi arasındaki mücadele çetin bir mücadele olacak ama demokrasinin gücünü, çekiciliğini yabana atmamak gerek.

Journal of Democracy’nin bu analizini Türkiye’ye uyguladığımızda otoriterlikle demokrasi arasındaki mücadeleyi orada da görmek zor değil. Özellikle Rusya modelinin çekiciliğini görebiliyoruz. Tek adam sistemi, basın özgürlüğünün aşındırılması, yargının yürütmenin emrine girmesi gibi Rusya’da açıkça gördüğümüz olguları Türkiye’de de görmeye başladık. Elbette Türkiye Rusya’dan farklıdır ama Rusya’ya benzeme eğilimi gözden kaçmıyor. AK Parti iktidarının ilk dönemlerinde yaşanan demokratikleşme hamlelerinin yerini otoriterleşme eğiliminin alması yukarıda yapılan analizlerle uyum içindedir. “Türkiye’de demokrasi geriliyor mu?” tartışmaları zaten devam ediyor. Rusya’dan farklı olarak Türkiye’de demokrasinin taraftarları daha örgütlü ve güçlüdür. Mücadeleden kolay vazgeçmezler. Parlamento seçimleri bu açıdan bir sınav olacak. AB standartlarında bir demokrasi hedefi unutturulamaz.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.