kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
32,3656
EURO
35,1270
STERLIN
41,1230
BITCOIN
$70.750
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Orta şiddetli yağmur
12°C
LONDRA
12°C
Orta şiddetli yağmur
Cuma Hafif yağmur
13°C
Cumartesi Kapalı
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
13°C
Pazar Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
10°C
Pazartesi orta şiddetli yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
12°C

Esas konu geleceğimiz

11.04.2015
0
A+
A-

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin adamıza yaptığı son ziyaret 19 Nisan seçimlerinin esas konusunu bize hatırlattı. Esas konu Kıbrıs sorununa ilişkin müzakereleri kimin yürüteceğidir.

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin adamıza yaptığı son ziyaret 19 Nisan seçimlerinin esas konusunu bize hatırlattı. Esas konu Kıbrıs sorununa ilişkin müzakereleri kimin yürüteceğidir. Eide, seçimlerden sonra müzakerelerin başlayacağını açıkladı. Bu çok olumlu bir gelişme. Yaptığı bazı açıklamalar nedeniyle Eide’nin Rum tarafından aldığı sert eleştirilerin bu gerçeği değiştirmesi beklenmiyor. Müzakereler başlayacak ve sonuç alınması için çok yoğun çaba harcanacak. Bu kez başlayacak müzakerelerin geçmiştekilerden farklı olacağını anlamakta yarar var. Öncelikle Eide farklı bir arabulucu. Bu işi sonuca ulaştırmada kararlı görünüyor. İyi hazırlanmış. Farklı bir stili var. Çetin bir çeviz. BM ve uluslararası topluluk Kıbrıs sorunundan bıktı, usandı. Artık sonuç istiyorlar. Dolayısıyla başlayacak müzakere sürecini “make or break” diye nitelemek abartılı olmaz. Eide “Ben son arabulucuyum” derken blöf yapmıyor. Şantaj da yapmıyor. BM Genel Sekreteri’nin konuya bakışını yansıtıyor. Ya müzakereler istenen sonuca ulaşacak, ya da BM “kusura bakmayın bizden bu kadar” diyecek. Taraflar bunu biliyorlar. Demek ki, bu adanın ve üzerinde yaşayan insanların geleceğini, statülerini, haklarını ve görevlerini belirlemek için çok ciddi bir müzakere sürecinin arifesindeyiz. Kıbrıs sorununa çözüm bulunması için yoğun bir diplomatik süreç bizi bekliyor. Umarız bu süreç başarıyla sonuçlanır. Bu fırsat boşa harcanmamalı. Taraflar zor bir sınavın eşiğinde.

19 Nisan’da sandık başına giderken seçmenlerin şunu bilmelerinde yarar var. Seçecekleri kişi geleceklerinin, kaderlerinin belirlenmesinde kilit rol oynayacak. İç konular elbette önemlidir. Seçim kampanyasında iç konuların da gündeme gelmiş, tartışılmış olması olumlu ve gereklidir. Kimse bunları küçümseyemez. Fakat 19 Nisan’ın esas konusu müzakerelerdir. Müzakereleri yürütecek liderin seçilmesidir. Adaylar Kıbrıs sorunu ve müzakerelerle ilgili düşüncelerini, vizyonlarını ortaya koydular. Seçmenler dinlediler. Karar seçmenlerin.

Müzakere sürecinde Kıbrıs sorununun tarihini, inceliklerini, ayrıntılarını, püf noktalarını iyi bilmek, müzakerecilik bilgi, beceri ve deneyimine sahip olmak son derece önemlidir. Müzakerecilik müzakere masasında öğrenilmez. Bu iş amatörlükle, kulağa hoş gelen ama gerçekçi olmayan, içi boş sloganlarla, hayalcilikle olmaz. Ayakların çok sağlam bir şekilde yere basması gerekir. Bir gram bile ideolojik yaklaşıma yer olamaz. Olursa sonuç kötü olur. Kıbrıs müzakere süreci teknik yönleri, detayları, kelimesi, virgülü çok önemli bir süreçtir. Mayın tarlasına benzer. Örneğin Eide’nin Rum tarafında büyük tepkilere yol açan açıklamasında uluslararası deniz hukuku çerçevesinde “egemenlik” ve “egemen haklar” kavramlari arasındaki farkı hatırlatması konunun teknik yönlerinin önemini gösteriyor. Konulara hakim ve vakıf olmak büyük öneme sahiptir. Çok ciddi bir bilgi ve deneyim birikimi gerektirir. Bu işte kimsenin hata yapma lüksü yoktur. Hata yapılırsa faturası herkese ve gelecek kuşaklara çıkar. Kısacası diplomasi kolay bir iş değildir. Kılı kırk yarmayı gerektirir. Sorumluluğu çok büyüktür. Her iki tarafın haklarını dengeli bir şekilde koruyacak kalıcı bir çözüme ulaşma becerisini gerektirir.

Elbette liderler müzakereleri tek başlarına yürütmezler. Bu işi iyi bilen teknik heyetleri, uzmanları, danışmanları vardır. Ama onlara direktif veren, öncelikleri belirleyen, siyasi karar gerektiğinde bu kararı alan liderlerdir. Bu anlamda siyasi sorumluluk liderlerin omuzlarındadır. Müzakere süreci uzmanlara, danışmanlara devredilebilecek bir süreç değildir. Tarihte çok usta müzakereci örneklerinin yanı sıra ciddi hatalara imza atmış ve bunun faturasını ödemiş müzakereci örnekleri de vardır. Kıbrıs müzakereleri tarihinde de bunları görmek mümkündür. Başarı veya başarısızlık elde edilen sonuçlarla ölçülür. Müzakereci, pazarlık gücünü optimum olarak (ne üstünde, ne de altında) kullanmayı becermelidir. Yaratıcı olmalıdır. Stratejik hedefe uygun, bu hedefe yardımcı olacak taktikler uygulamayı bilmelidir. İpi ne zaman ve ne kadar gereceğini, ne zaman ve ne kadar esneklik göstereceğini iyi hesaplaması gerekir. Kader belirleyici müzakerelerden sorumlu liderlerin sahip olması gerektiği bilgi, deneyim ve nitelikler konusu geniş bir konudur. Bir makaleye sığmaz. Sadece konunun önemine işaret etmek istedim.

Espen Barth Eide’nin müzakerelerin başlayacağını açıklamış olması sanırım seçimlerin önemini daha da artırdı. Dikkatlerin yeniden Kıbrıs sorunu üzerinde yoğunlaşmasına neden oldu. 50 yıldır çözüm bulunamayan Kıbrıs sorununa çözüm bulma zamanı geldi. Önemli olan bulunacak çözümün kapsamlı ve kalıcı bir çözüm olmasıdır. Bunu sağlayacak olan öncelikle iki tarafın liderleri olacak. Bu tarihi dönemeçte şimdi top Kıbrıslı Türk seçmenlerde. Seçmenler sorumluluklarını üstlenerek geleceklerini, çocuklarının geleceğini kime emanet edeceklerine, müzakerelerde Anastasiades’in karşısında kimin oturacağına karar verecekler. Müzakereler başlayınca top liderlerde olacak. Onlar da geleceğimizi belirleyecekler.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Ayla Gurel says:

    Gerçekten çok iyi bir değerlendirme. Teşekkürler İsmail Kemal.