kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
32,5209
EURO
34,8509
STERLIN
40,6013
BITCOIN
$61.384
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Hafif yağmur
12°C
LONDRA
12°C
Hafif yağmur
Cuma Hafif yağmur
10°C
Cumartesi Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
9°C
Pazar Parçalı az bulutlu
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
10°C
Pazartesi hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
12°C

Türkiye ve uyanan dev

29.07.2015
0
A+
A-

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Çin ziyareti çerçevesinde bu devle Türkiye arasındaki ilişkilere bakmamız gerekiyor.

Türkiye’nin içinde ve çevresinde çok önemli ve kaygı verici gelişmeler yaşanıyor olsa da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Çin ziyareti çerçevesinde bu devle Türkiye arasındaki ilişkilere bakmamız gerekiyor. Türkiye, 1949 yılında kurulan Çin Halk Cumhuriyeti’ni Soğuk Savaş süreçleri çerçevesinde 1971 yılında tanımıştı. Yani ikili ilişkilerin tarihi çok uzun değil. Çin’in hızlı ekonomik kalkınmasının temelinde 1978 yılında Deng Xiaoping liderliğinde başlatılan reformlar vardır. Bunun sonucunda yüzde 10’luk bir kalkınma temposu yakalayan Çin süratle dünya devi haline geldi. Napolyon’un öngördüğü gibi uyanan Çin dünyayı sarsıyor. Çin halen dünyanın ikinci en büyük ekonomisidir ve çok uzak olmayan bir gelecekte ABD’yi geride bırakarak bir numaraya yükselecek. Bu ülke sadece ekonomik süper güç olmakla kalmayıp askeri, diplomatik süper güç olma yolunda. Dünyanın çok kutuplu bir uluslararası sisteme doğru gittiği kanısı çok yaygınken Çinli bir akademisyen iki kutuplu (ABD, Çin) bir sistem oluşacağını söylemişti. Bu görüşü yabana atmamak gerek. Çin’in hızla artan önemini anlamadan uluslararası ilişkilerde doğru strateji oluşturmak mümkün değildir. Hiçbir ülkenin Çin’i göz ardı etme lüksü yoktur.

Türkiye’nin Çin’e ilgisi 1980’li yıllarda artar. Üst düzey ziyaretler 1982’de Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve 1985’te Başbakan Turgut Özal’ın ziyaretleri ile başlar. 2002 yılında AK Parti’nin iktidara gelmesi ile Türkiye-Çin ilişkileri ivme kazanır. Türkiye-Çin ilişkileri esas itibarıyla bu dönemde gelişti. 2009’da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Çin’i ziyaret etti. 2010’da Çin Başbakanı Wen Jiabao’nun Türkiye ziyareti sırasında Türkiye-Çin ilişkileri “stratejik ortaklık” seviyesine yükseltildi. Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanı olarak 2010’da Çin’i ziyaret etti. Çin’in şimdiki Cumhurbaşkanı Xi Jinping, 2012’de Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak Türkiye’yi ziyaret etmişti. Aynı yıl Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Çin’i ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şimdiki Çin ziyareti, 2009’dan beri yoğunlaşan karşılıklı üst düzey ziyaretlerin devamıdır. Bu ziyaretin Türkiye-Çin ilişkilerinin geleceği açısından önemli rol oynayacağına kuşku yok.

Türkiye-Çin ilişkilerinde en önemli yön ekonomik ilişkiler olagelmiştir. Ticaret ve ekonomi hala çok önemli. 2000 yılından sonra karşılıklı ticarette büyük artış oldu. 2014’te iki ülke arasındaki ticaret hacmi 28 milyar dolara ulaştı. 2010’da, ticaret hacminin 2015’e kadar 50 milyar dolara, 2020’ye kadar 100 milyar dolara ulaşması hedefi açıklanmıştı. 2015 hedefine ulaşılması zor görünüyor. Bu ticaretin büyük bölümü Çin’in Türkiye’ye yaptığı ihracattır. 2014’te Çin lehine 22 milyar dolar ticaret açığı vardı. Türkiye’nin ithalatında Rusya’dan sonra Çin ikinci sırada yer alıyor. Daha önce Almanya ikinci sıradaydı. Çin’le ilişkiler giderek başka alanlara da yayıldı. Askeri alanda bile ilişkiler söz konusu. Türkiye, 2013’te Çin’den füze sistemleri satın alacağını açıklamıştı. Batı’nın tepkilerine yol açan bu kararın sonucunu henüz bilmiyoruz. Erdoğan’ın Çinli yetkililerle yapacağı temaslarda füzeler konusu da ele alınacak. Türkiye, Çin’i Avrupa ve Ortadoğu’ya bağlayacak İpek Yolu Projesi’nde önemli yere sahip. Ayrıca Çin’in Ortadoğu ve Akdeniz’e ilgisi giderek artacak. Bu Türkiye’yi ilgilendirir.

Türkiye-Çin ilişkilerini daha üst düzeye ulaştırmak için tarafların birbirlerini daha iyi tanımaları gerek. Bir ülkeyi iyi tanımanın yolu o ülkenin dilini bilmekten geçer. Çin’in dünyada oynayacağı önemli rolün farkında olan ülkeler Çince öğretimine büyük hız veriyorlar. ABD’de, Avrupa’da Çince öğretimine büyük önem veriliyor. Türkiye’de Çince bilenlerin sayısının çok olduğunu sanmıyorum. Üniversitelerin Çince öğretimine ve Çin araştırmalarına çok daha fazla ağırlık vermeleri gerekir. Çin uzmanları yetiştirmek lazım. Medyanın da Çin’le ilgili bilgilere daha fazla yer vermesinde yarar var. Türkiye Çin’i ne kadar yakından tanır ve gerçekçi olarak değerlendirirse sağlıklı bir Çin stratejisi oluşturması o kadar mümkün olur.

Türkiye-Çin ilişkilerine gölge düşüren en önemli konunun Uygurlar konusu olduğunu biliyoruz. Çin’in Sincan bölgesinde yaşayan Uygurların Çin yönetiminden ciddi ve haklı şikayetleri var. Türkiye’nin Uygurların haklı sorunlarına kulak tıkaması zordur. Ancak konu çok hassas olduğu için Çin’le ilişkileri zedelememeye özen göstermek gerekir. Ayrıca radikalleşen ve teröre bulaşan bazı Uygurlar olduğu biliniyor. Uygurlar ve Tibetlilerin sorunlarının çözümü Çin’in demokratikleşmesi ile mümkün olacaktır. Süper güç Çin’in bu bölgelerin ayrılmasına izin vereceğini düşünmek hayalcilik olur. Ayrıca Türkiye’nin de Kürt sorunu vardır. Kürt sorununu çözümlemeden Çinliler nezdinde etkili olmak beklenemez. Türkiye’nin çözüm sürecini başarıya ulaştırması gerekir. Uygurlara verilecek en büyük destek budur. Bu tür sorunlara ülkelerin toprak bütünlüğü çerçevesinde, demokratikleşme ile çözümler üretilebilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çin ziyaretinin sonuçlarını izleyip değerlendireceğiz.

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.