kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
32,5633
EURO
34,9059
STERLIN
40,5881
BITCOIN
$64.214
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Parçalı bulutlu
12°C
LONDRA
12°C
Parçalı bulutlu
Perşembe Orta şiddetli yağmur
11°C
Cuma Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
10°C
Cumartesi Kapalı
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
12°C
Pazar hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
16°C

Türkiye: Umut ve kaygı

28.10.2015
0
A+
A-

1 Kasım Türkiye’de taşların yerinden oynadığı, yeni bir dönemin başladığı tarih olabilir. Yeter ki seçmen bunu istesin.

Türkiye seçimlere gidiyor. 1 Kasım seçimlerinin ülkede uzun zamandan beri devam eden siyasi belirsizliğe, istikrarsızlığa son vermesi umut ediliyor. Bu umutla birlikte “acaba seçimler sonrasında sorunlar çözümlenemez ve şimdiki durum devam eder mi?” kaygıları da var. 7 Haziran seçimlerinden sonra koalisyon hükümeti kurulmaması Türkiye’ye yapılan bir kötülüktü. Bunun faturası ortada. Milli iradeye sadece kendisi seçimleri kazandığı zaman saygı gösteren, “illa tek başıma iktidarda olacağım” diyen anlayış acaba 1 Kasım’dan sonra ülkeyi yeni maceralara sürükler mi? Üçüncü bir seçim ülkeyi çok daha zora sokar. Ne yazık ki AKP cenahından üçüncü seçim tehdidi duyuldu. Seçmene “bizi seçin, yoksa bu iş bitmez” mesajı verildi. “Ya bizi tek başımıza iktidara getirirsiniz, ya da fatura ödemeye devam edersiniz” yaklaşımı seçmene şantaj yapmaktır. Tam demokratik bir ülkede 7 Haziran’dan sonra siyasetin önü açılır, siyaset çözüm üretirdi. Ne yazık ki Türkiye’de bu mümkün olmadı. Bunun nedenlerini iyi biliyoruz. Bakalım 1 Kasım’dan sonra ne olacak? Seçmenler tehditlere boyun eğmemeli.

Bu seçimleri tüm dünya yakından izleyecek. 1 Kasım Türkiye demokrasisi için bir sınav olacak. Seçimlere gölge düşmemesi, şeffaf ve demokratik bir ortamda yapılması son derece önemli. İktidar hırsı gözleri karartmamalı. Seçimlerin şaibe altında kalması Türkiye’yi daha da gerer, zora sokar. Ülkeyi yönetmek daha da zorlaşır. Meşruiyet zedelenir. Seçmenlerin özgürce oylarını kullanacağı ve sandığa yansıyacak milli iradeye herkesin saygı göstereceği bir seçim diliyoruz.

Seçim sonuçları konusunda anketlerin verilerini biliyoruz. Elbette anketler yanılabilir. Ama genelde 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarından çok farklı sonuçlar beklenmiyor. Üç aşağı, beş yukarı 7 Haziran benzeri bir tablonun ortaya çıkması güçlü bir ihtimal. Bu durumda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tavrı önem kazanacak. AKP’nin başka bir parti ile koalisyon kurmasına izin verecek mi? Yoksa ülkeyi üçüncü bir seçime mi götürecek? Kritik konu bu. Murat Yetkin, Radikal’deki yazısında durumu “Erdoğan gücün elinden gitmesine izin verir mi?” sorusu ile özetledi. “1 Kasım seçiminin asıl sorusu AK Parti’nin 7 Haziran’da kaybettiği iktidarı bulup bulmayacağından çok, Erdoğan’ın gücün elinden kayıp gitmesine izin verip vermeyeceğidir” diye yazdı. Bu tespit doğru. Bu durum ülkenin kaderinin tek bir kişiye bağlı olmasının risklerini bize hatırlatıyor. Murat Yetkin, “Milli iradeye saygıyı yalnızca bizi çıkardığı zaman değil, her zaman göstermek gerekir” diye taşı gediğine oturtuyor.

Batı dergilerinde, gazetelerinde Türkiye ile ilgili makalelerde en sık kullanılan başlık “Turkey at Crossroads” (Türkiye dönemeçte) başlığıdır. Bazen buna gülümserim. “Yahu bu ülke hiç dönemeçten uzaklaşamıyor mu?” diye mırıldanırım. Ne var ki şimdi Türkiye gerçekten bir dönemeçte. 1 Kasım’da ülkenin kaderi belirlenecek. Ülke ya doğru yola girecek, ya da irtifa kaybetmeye devam edecek. Türkiye demokrasisinin daha da zayıflamaması, hırpalanmaması, otoriterliğin daha da güçlenmemesi için seçmenin özgürce ve bilinçli tercih yapması önemli. Ülkenin durumu ortada. Yön değiştirme zamanı geldi. Değişimi sadece seçmen yapabilir. 1 Kasım son şans olabilir. Otoriterliğin daha da derinleşmesi, kökleşmesine göz yumamak gerek. Toplumun tümü üzerinde denetim kurma projesi tamamlandıktan sonra bunu değiştirmek mümkün olmayabilir.

Seçmen Türkiye için iyi olanı seçmelidir. Türkiye için iyi olan diyalog ve siyasal uzlaşı dönemine geçmektir. Kavga eden Türkiye’nin yerini konuşan, anlaşan, uzlaşan Türkiye almalıdır. İyi olan derinleşen siyasal, sosyal kutuplaşmayı gidermeye başlamaktır. İyi olan gücün tek elde toplanmasını engellemektir. Demokrasi, hukuk devleti, kuvvetler ayrılığı, basın özgürlüğü yönünde ilerlemektir. 1 Kasım Türkiye’de taşların yerinden oynadığı, yeni bir dönemin başladığı tarih olabilir. Yeter ki seçmen bunu istesin.

1 Kasım’ın kaygıların sona erdiği, umutların yeşerdiği bir gün olması dilekleriyle. Haydi Türkiye! Başarabilirsin.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.