kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
STERLIN
40,5683
BITCOIN
$62.876
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Orta şiddetli yağmur
10°C
LONDRA
10°C
Orta şiddetli yağmur
Pazar Orta şiddetli yağmur
15°C
Pazartesi Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
17°C
Salı Orta şiddetli yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
16°C
Çarşamba hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
13°C

Su ve İsrail

07.11.2015
0
A+
A-

Türkiye’den Kıbrıs’a gelen su konusunda bazı kesimlerden sık sık işitilen argüman “Su, İsrail içindir” argümanıdır. Sosyal medyada “Su bizim için değil” görüşüne rastlamak mümkün

Türkiye’den Kıbrıs’a gelen su konusunda bazı kesimlerden sık sık işitilen argüman “Su, İsrail içindir” argümanıdır. Sosyal medyada “Su bizim için değil” görüşüne rastlamak mümkün. Bu kesimlere göre Türkiye Kıbrıslı Türkler için iyi bir şey yapmış olamaz. İşin içinde muhakkak başka bir iş vardır. “Su İsrail’e gidecek” tezi işte bunun cevabı. Komplo teorileri ile yatıp kalkanlar söylediklerinin doğruluğundan hiç kuşku duymazlar. En büyük hataları da bu zaten. “Su İsrail için” derken bunun doğru olup olmadığını araştırmaları gerekirdi. Küçük bir araştırma bu argümanın temelsiz olduğunu ortaya koyar. Türkiye-İsrail ilişkilerinin kötü olduğunu ve yakın bir gelecekte düzelmesinin beklenmediğini bir kenara bırakalım. Kıbrıs’a su getiren boru hattının kapasitesi ile İsrail’in su ihtiyacını karşılamanın mümkün olup olmadığını da bir kenara bırakalım. Ortada çok basit bir gerçek var. İsrail, su sorununu çözümlemiştir. İhtiyacından fazla su üretmektedir. Su ithal etme gibi bir derdi veya niyeti yoktur. Geriye bizdeki hüsnü kuruntular, dedikodular kalır.

2014 yılında Foreign Policy dergisinin dünyanın önde gelen 100 global düşünürü arasına koyduğu ve 2009 yılında kurduğu Water-Gen şirketi ile havadan ve kirli sudan (ucuz enerji ile) su üreten makineler yapan Arye Kohari, bir söyleşide, “Eskiden hükümet İsraillilere az su kullanmalarını, suyu tasarruf etmelerini söylerdi. Şimdi ise o kadar çok su var ki hükümet halka daha çok su kullanma çağrısı yapıyor” demişti. İsrail, su sorununu nasıl çözümledi? Kohari’nin havadan su üreten makineleri ile değil. Kohari, makinelerini daha çok İsrail ordusu ve başka ordulara satıyor. Bu teknoloji sivil amaçlar için de kullanılabilir. Su sorununun arttığı dünyada gelecekte daha yaygın kullanıma girebilir.

İsrail hükümeti su sorununu deniz suyunu arıtarak çözümledi. İsrail’in deniz suyu arıtma tesisleri yılda yaklaşık 600 milyon metre küp su üretiyor. Hükümetin hedefi 2020 yılında kapasitenin 750 milyon metre küpe çıkmasıdır. (Türkiye’den gelen boru hattının yıllık kapasitesi 75 milyon metre küptür.) İsrail’in Sorek Deniz Suyu Arıtma Tesisi, dünyanın en büyük deniz suyu arıtma tesisidir. Saatte 26 bin metre küp su üretir. İsrail’de evlerde kullanılan suyun yüzde 70’i deniz suyu arıtma tesislerinden gelir. Hadera, Palmahim, Ashkelon ve Sorek tesisleri bir metre küp suyu 0.40 dolardan ucuza mal ediyorlar. İsrail Su İdaresi Deniz Suyu Arıtma Bölümü Müdürü Hila Gil, “Deniz suyunu arıtmamız nedeniyle su sorunu artık gündemimizde yok” diyor. İsrail Su İdaresi Başkanı Alex Kushnir, kuraklıkların artık ülkeyi etkilemediğini söylüyor. İsrail, su sorununu bu şekilde çözümleyerek başka bir ülkeye bağımlı olmaktan da kurtulmuştur. Yani konunun siyasi yönü de vardır. Su konusunda Türkiye’ye bağımlı olmak isteyeceklerini sanmak saflık olur.

Tüm Ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi İsrail’de de su önemli bir sorundu. İsrail, bölgesindeki su kaynaklarının aslan payını elinde bulundurmasına rağmen nüfus artışı, sanayi ve tarımın büyümesi, sık sık yaşanan kuraklıklar, ülkenin bir bölümünün çöl olması nedeniyle su sorununa çözüm arıyordu. Yağmurlar ülkenin su ihtiyacının sadece yarısını karşılıyordu. Deniz suyunu arıtma konusundaki ilk adımlar 1970’li yıllarda Kızıl Deniz’de, Eilat’ta atıldı. Bu alandaki esas atılımlar büyük bir kuraklıktan sonra 1990’lı yıllarda başladı. Bu çalışmalar 2000’li yıllarda daha da hızlandı. 2005 yılında başlayan ve 2008-2009’da had safhaya ulaşan kuraklık su konusunda ülkeyi alarma geçirdi. Hükümet, Akdeniz kıyılarında 5 deniz suyu arıtma tesisi kurma kararı aldı. Suyu yönetmek için 2007’de İsrail Su İdaresi (Water Authority) kuruldu. Su yönetiminde devlet ve özel sektör işbirliği yapıyor. İsrail ayrıca su kaybı ve israfının önüne geçme, kirli suları arıtma çalışmalarına ağırlık verdi. Su borularından akıntıların önüne geçmek için çalışma yapıldı. Kanalizasyon sularını arıtarak tarımda kullanma konusuna büyük ağırlık verildi. Bunun sonucunda kanalizasyon sularının yüzde 86’sı arıtılarak tarımda kullanılıyor. Bu miktar, tarımda kullanılan suyun yüzde 55’ini oluşturuyor. Su kaybı ve israfı ne kadar önlenir, kirli su arıtma çalışmaları ne kadar gelişirse denizden su üretme ihtiyacı o kadar azalır. İsrail, su tüketimi konusunda fiyatları da araç olarak kullanıyor. Evler belirli bir miktara kadar suyu daha düşük fiyatta kullanıyorlar. Bunun üzerine çıkanlar daha fazla para ödüyor. Bu da tüketiciyi dikkatlı olmaya itiyor. İsrail firmaları, deniz suyu arıtma konusunda uluslararası arenada da çalışıyorlar. Dünyada en ciddi su sorunu yaşayan bölgelerden biri ABD’nin Kaliforniya eyaletidir. Bir İsrail firması, Kaliforniya’da, San Diego yakınlarında 1 milyar dolarlık deniz suyu arıtma tesisi kuruyor.

Ortadoğu’da su sorununun giderek büyüyeceğini biliyoruz. Türkiye’nin sanıldığı gibi su zengini bir ülke olmadığını da biliyoruz. Ama, gelecekte, var olan su kaynaklarından bir kısmını komşu ülkelere satabilir. Bunun ne sakıncası olabilir? İsrail’in Türkiye’nin suyuna ihtiyacı yok. Dolayısıyla “Su İsrail içindir” teorisi tamamen yanlıştır. Temelsizdir. Suyun kimin için olduğunu görememek ideolojik, siyasal takıntı, önyargı gerektirir.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.