kıbrıs ingiltere londra lefkoşa
DOLAR
32,4832
EURO
34,9902
STERLIN
40,7217
BITCOIN
$64.517
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
LONDRA
Orta şiddetli yağmur
13°C
LONDRA
13°C
Orta şiddetli yağmur
Cuma Hafif yağmur
13°C
Cumartesi Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
11°C
Pazar Hafif yağmur
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
15°C
Pazartesi kapalı
="http://www.w3.org/2000/svg" viewBox="0 0 300 300" enable-background="new 0 0 300 300">
13°C

Ötenazi kurtuluş mu cinayet mi?

İngiltere’de geçen hafta başlayan ötenazi tartışmaları sürüyor. Toplumumuz tasarıya karşı.

Ötenazi kurtuluş mu cinayet mi?

otenazi webLordlar Kamarası’nın geçen Cuma günkü oturumunda yapılan ötenazi tartışmaları politikacılar kadar tıp dünyasında da geniş yankı yaratıyor. 2007 yılında Adalet Bakanlığı görevini yapan Lord Falconer tarafından hazırlanan ve Ölüme Destek tasarısı olarak adlandırılan tasarının yasalaşması mümkün görülmezken kamuoyundaki tartışmalar giderek yayılıyor.

Lord Falconer tasarısında, sürekli bir hastalığı bulunan kişilere, limitli olarak ötenazi hakkının verilmesini talep ederken, bu konuda kararın hastalara bırakılması gerektiğini savunuyor.

Geçmişte Adalet Bakanlığı da yapan Lord Falconer ötenazi tasarısının arkasındaki isim.

Geçmişte Adalet Bakanlığı da yapan Lord Falconer ötenazi tasarısının arkasındaki isim.

Bir kere daha Lordlar Kamarası’nın gündemine gelecek olan ötenazi, hastaların ölmelerinin ilaç verilerek kolaylaştırılmasını öngörüyor. Cuma günü yapılan oturumda 130 üye söz isteyerek bu konuda görüş belirtmek isterken, Parlamento binası önünde toplanan destekçiler ve muhalifler uzun süre gösteriler yaptılar. 10 saat süren görüşmede söz verilen ve karısı 1984 yılında yaşanan bir bombalı saldırı sonucu sakat kalan  kendisini tekerlekli sandalyeye mahküm kalan Lord Tebbit, tasarıya sert tepki gösteren isimlerin başında yer aldı. Bir dönem bakanlık da yapmış olan Tebbit, tasarının sağlık harcamalarından tasarruf etmek isteyen kesimleri teşvik edeceğini ve hastalarda ümitsizliğe yol açacağını savundu.

Tasarıya en çarpıcı destek verenlerden birisi ise ülkedeki en önemli sağlık otoriteleri arasında bulunan Doktor John Ashton  oldu. Kamu Sağlığı Fakültesi Başkanı (President of the Faculty of Public Health) Ashton, ötenazi hakkının yasalaşması gerektiğini savunurken “ Ülkenin her tarafında bir çok insan, son günlerini büyük bir eziyet ve mücadele içerisinde geçiriyorlar. Halkın önemli bir bölümünün, doktorlarının kendilerini bu durumdan kurtarmalarına destek vereceklerine inanıyorum” dedi.

AİHM ötenaziye onay vermedi 

İngiltere’deki tartışmalarla ilgili görüşlerine başvurulan ünlü bilim adamı Stephen Hawking de yasayı destekleyen kişiler arasında yer alıyor. Sandalyeye bağlı olarak yaşayan Hawking, engelli insanların yaşamlarına son verme haklarının bulunması gerektiğini,  kendisinin de intiharı denediğini ifade ediyor.  Boyundan aşağısı felçli olan ve bilgisayar aracılığıyla konuşabilen Stephen Hawking, “Çok büyük acı içinde olmadıkça umutsuzluğa düşüp intihar etmek yanlış ama insanların bu tercihi yapmaya hakkı var.İnsanların elinden ölümü seçme hakkını almamalıyız” diyor.

Avrupa ülkeleri arasında sadece İsviçre ve Hollanda’da ötenaziye esnek bakılıyor. İngiltere’de yaşanan ötenazi tartışmaları geçen ay boyunca da Fransa’dan başlayarak Avrupa ülkelerini etkisi altına almıştı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Fransa’da mahkemenin bir hastanın doktor yardımıyla yaşamına son verilmesini onaylayan kararıyla ilgili yürütmenin durdurulmasını istemişti.

Olaya konu olan ve altı yıldır yaşam ünitesine bağlı halde bulunan Vincent Lambert isimli hastanın eşi ve kardeşi ötenazi talep etmiş ve mahkeme başvuruyu onaylamıştı. Buna karşın karara itiraz eden ve Strasburg’daki AIHM’e giden  hastanın  anne ve babası, 39 yaşındaki çocuklarının tekrar yaşam ünitesine bağlanmasını istemişti. Lambert 2008 yılında bir motorsiklet kazası sonucunda felç olarak bitkisel hayata girmişti.

7 hastasının ölümüne yardımcı olan Fransız Doktor Bonnemaison mahkemede beraat etti.

7 hastasının ölümüne yardımcı olan Fransız Doktor Bonnemaison mahkemede beraat etti.

Yine Fransa’da bir mahkeme geçen ay, hayata ve tedavi olma şansı bulunmayan yedi hastasının ölümünü hızlandırdığı sebebiyle yargılanan Dr. Nicolas Bonnemaison’u suçsuz bularak berat etmesini kararlaştırmıştı. Bayonne kentindeki hastanenin acil servisinde çalışan doktor, hiçbir yaşam şansı olmayan ve  acı çektiklerini belirten beşi kadın yedi hastasını, Mart 2010 ve Temmuz 2011 tarihleri arasında zehirleyerek ölümlerini hızlandırmıştı.

ITSEB Başkanı Dr Ali Demirbağ ötenaziye şiddetle karşı çıkıyor.

ITSEB Başkanı Dr Ali Demirbağ ötenaziye şiddetle karşı çıkıyor.

ITSEB Başkanı Dr Ali Demirbağ – ‘Bir hekimin insan hayatına son vermesi kabul edilemez’
Hipokrat yemini etmiş bir hekimin, bilerek ve isteyerek, bir hastanın hayatına son vermesini kabul edemiyorum. Sağlıkçılar Tanrı rolünü üstlenmeleli. Bu tür bir yasanın çıkarılmasını isteyenlerin hangisi, bir hastaya ilaç vererek yaşamına son verebilirler? Kendileri yapamayacaksa, bunun sorumluluğunu hekimlere yıkmamalılar.

Burada asıl problem, kronik rahatsızlığı bulunan ve yatağa bağlı durumda olan hastaların kendilerini daha iyi hissedebilmelerini sağlamak ve “Yakınlarıma, çevremdekilere yük oluyorum” duygusundan kurtulmalarına yardımcı olmaktır. Onlara yönelik bakım ve tedavi hizmetlerinin yetersiz olması hastaları böyle bir ruh haline itiyor. Bunu ortadan kaldırmak gerekir. Yöneticiler tıbbi yetersizliklerin faturasını, idam gibi dönüşü olmayan düzenlemelerle telafi etmemeliler.

Öte yandan önümüzde Stephen Hawking gibi, kendisi de intihar etmeyi denemiş ve yıllardır tekerlekli sandalye mahkum kalmış bir örnek var. Hawking’in bilime ve insanlığa katkıları gözardı edilemeyecek boyutta. Yaşama tutunmalarına destek olmal, insanların çevrelerine zarardan çok yarar vermelerini de sağlar.

Din İşleri Müşaviri Sadi Arslan, ötenazinin dinen caiz olmadığını vurguladı.

Din İşleri Müşaviri Sadi Arslan, ötenazinin dinen caiz olmadığını vurguladı.

Londra Din Hizmetleri Müşaviri  Sadi Arslan – ‘İslam’da ötenazi yasaktır’
İslâm’a göre kişinin kendi canına kıyması yasak olduğu gibi tıbbî verilere göre yaşama ümidi kalmamış veya şiddetli acılar hisseden bir insanın yaşamına​ bir başkası eliyle son verilmesi demek olan ötenazi de yasaktır.

Öte yandan yaşam destek ünitesine bağlı bir kişi beynin kesin olarak bütün fonksiyonlarını yitirdiğine ve bu durumdan geri dönüşün artık imkansız olduğuna uzman tabiplerce karar verilmesi şartıyla yaşam destek ünitesinden çıkarılabilir.

Öğrenci Merve Özgenç

Öğrenci Merve Özgenç

Greenwich Üniversitesi Master öğrencisi Merve Özgenç – ‘Ben kabul edemezdim’
Bu konuda yıllardır süren tartışamalar zaman zaman ilgimi çekiyor. Ben sağlıkçı değilim ve teknik detaylı bilgim yeterli olamayabilir, fakat bireysel olarak eğer böyle bir olay başıma gelseydi ve anlaşma kağıdı önüme konsaydı, malesef kabul edemezdim.

Söz konusu kim olursa olsun hayatına bir hamleyle son vermek istemezdim. İnsanoğlunu tanıyorum. Bu işi de pazar haline getirme yanlışı çıkabilir. Sonuçta organların satılabildiği bir dünyada yaşıyoruz. Dolayısıyla, bir vatandaş gözüyle, bu konuya tamamiyle karşıyım.

Hemşirelik öğrencisi Sevilay Ergun

Hemşirelik öğrencisi Sevilay Ergun

Hemşirelik Master öğrencisi Sevilay Ergün – ‘Tıp ileriliyor, hastalıklara çare bulunabilir’
5 yıl hemşirelik deneyimim ve hemşirelik master ögrencisi olarak ötenaziyi savunmuyorum. Günümüzde tıbbi hizmetlerin, hasta bakım hizmetlerinin, teknolojinin çok ilerlediğini ve gün geçtikçe terminal dönemdeki hasta bakımında kalitenin daha çok artacağını düşünyorum. Daha da önemlisi kişinin sağlığına geri döndürülmesi için bütün olanaklar kullanılmalı, tıbbi hizmetler bu yönde geliştirilmelidir.

Kişinin yaşama hakkına son verilmesi kararı bir diger kişilere verilmemeli, bu durumun hasta yakınları açısından kötüye kullanılabileceğini ve etik olmadığını düşünüyorum.

Günümüzde bitkisel hayata girdikten yıllar sonra ve sağlıkçıların yaşamaz ümidiyle baktığı bir çok hasta hayata geri dönmeyi başarabilmiştir. Bundan dolayıdır ki bu dönem hastalarda ötenazi düşünülmesi yerine, sağlık bakım hizmetleri sonuna kadar hastalara sağlanmalı ve bu hizmetler bu dönem hastalar için ücretsiz olmalıdır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.